Çoğu durumda hayır nadiren evet. Son dönemlerde tıbbi gelişmelere paralel olarak cinsellik alanında yeni ilaçların geliştirilmesine yönelik araştırmalar giderek artmakta yeni moleküller piyasaya sürülmektedir. Ancak cinsellik biyopsikososyokültürel bir durum olduğu multidisipliner olarak değerlendirilmesi gerektiği açıktır. Cinselliğin sadece biyolojik bir duruma indirgenerek tıbbileştirilmesi berberinde sorunlara yol açmaktadır.

1998 yılında erkeklerde sertleşme bozukluğu tedavisi için ağızdan alınan ilaçların piyasaya sürülmesinin bu alanda büyük bir devrim olduğunu kabul etmek durumundayız. Hele de öncesinde sertleşme bozukluğunun medikal tedavi seçeneklerinin penise yapılan enjeksiyonlar ve operasyonla yerleştirilen protezlerle sınırlı olduğu düşünülürse..

Ağızdan alınabilen bu ilaçlar, etkin, güvenli olması, etkilerinin geri dönüşlü olabilmesi, düşük yan etki profili, etkinin görülmesi için partnerin cinsel uyarısına ihtiyaç duyulması, dolayısıyla partneri dışlamaması, psikojenik ve organik tüm olgularda kullanılabilmesi gibi avantajlar sunduğundan hızla benimsenmiştir.

Öte yandan insan cinselliğinin kompleks bir yapı olduğunu, İnsanda cinselliğin bir miktar fizyolojik durumlardan, ama büyük oranda kültürel, sosyal ve psikolojik süreçlerden etkilendiğini biliyoruz. O zaman şu sorular akla gelmiyor mu? Sertleşme sorununda; organ mı, sistem mi, insan mı, çift mi hasta?

Evet cinsel işlevler kompleks, cinsel işlevin bozukluğu da kompleks. Hasta olan organ mı, kompleks yapının başka bir ayağı mı? Hangilerini tedavi etmek iyileştiren?

Peki ya partner… öyle ya erkekler mastürbasyon yapmak için ilaç kullanmıyor. Penislerin önünde bir kadın ardında bir erkek var. “İlaç kadınların yapamadığını yapıyor” . Kadınlar açısından, yeniden organ seksine dönüş, planlı sekse uyum zorluğu, ilaç boşa gitmemeli..

Unutulmamalı sertleşme bozukluğunda neden çoğunlukla psikolojik. Sertleşme bozukluğunun tedavisi bazen performans kaygısı, negatif düşünceler, suçluluk ve günahkarlık duyguları, geçmişteki olumsuz deneyimlerle, travmaların, boşanma ya da aldatılmanın getirdikleriyle çalışmak demek. Mahremiyet ve gelenekler, bağımlı aile ilişkileri, çift ilişkisinin dinamikleri, öfke, dominans, statü, güven, yakınlık duygusu, cinsel çekim, partnerin cinsel sorunları, partnerin cinsel isteksizliği, iletişim güçlüklerini ele alan psikoterapotik bir süreç demek.

Peki sertleşme bozukluğunda ne zaman ilaç kullanalmalı?

Cinsel terapiyi ertelemek gerekiyorsa, kısa süre kullanılacak ilacın yan etkisi olarak sertleşme bozukluğu gelişmişse, erkeğin değişken, çoğul partnerleri varsa, törenin hemen birleşme diretmesine karşı gelinemiyorsa, doğru ve ayrıntılı bilgilendirmeye rağmen hasta cinsel terapiyi değil de ilacı ısrarla talep ediyorsa geçici olarak ilaç kullanılmalı.

Ama her tedavi seçeneğinde insan cinselliğindeki hedefin ne olması gerektiği sorgulanmalı..

Üremek için çiftleşmek mi? Haz için sevişmek mi?