Orgazm; kadınların tanımlamakta, terapistlerin ise ortak dil oluşturmakta en zorlandığı kavramlardan biridir. Bir uçta orgazmın ne olduğunu bilmeyen dolayısıyla da talep etmeyen kadınlar, öteki uçta aynı anda orgazm gibi yüksek beklentiler, yine tabular, yine yanlış inanışlar yer alır. Danışanlarımdan birkaç örnek;

Orgazm olur musunuz?

“Kocam bilir”

“Bilmem ki bazen boşalıyorum ama, öyle yıldızlar falan yok”

“Ben de ondan geldim, komşular söyledi, kadınlar da orgazm olurmuş”

“Eskiden olduğunu sanıyordum ama cehalettenmiş. Hiç çığlık falan atmıyorum filmlerdeki gibi”

“Çocuk için geldik dedim ya, ben orgazm olmuyorum, çocuğum ondan olmazmış”

“Orgazm kolay, biz aynı anda orgazm olamıyoruz ondan geldik”

“O önemli değil de , benim karnım kasılıyor zevklenince, ikimiz de bir şey oldu diye korkuyoruz, sevişmekten kaçar olduk ”…

Soruya soruyla karşılık daha da yaygındır. Orgazm olur musunuz?

“O ne ki?”, “ Nasıl anlaşılır?”, “ Şart mıdır?”.

Bu sorular kimi zaman sağlık profesyonellerini de ürkütmekte, zaten “ayıp” olan konunun uygun bir dille açıklanması zorluklar içermektedir. Haz açısından orgazm tanımlanmaya çalışıldığında soyut kavramların anlaşılmasında bireysel farklılıklar olacaktır. Oysa orgazmı fizyolojik belirtiler üzerinden tanımladığımızda sorun aşılacaktır. Orgazm süre açısından en kısa, cinsel haz açısından en yoğun yaşanan evredir. “Kadın orgazmı; çoğu kez cinsel uyarılma ve ıslanmayı takip eden süreçte yoğun bir haz duygusunun eşlik ettiği, alt karın ve genitaller çevresinde kısa süreli küçük kasılmaların hissedildiği bir durumdur. Kasılmaların şiddeti ve sayısı kişiden kişiye değişken olabilir, aynı kişide zamana göre farklılaşabilir, genellikle kasılmalar 3-25 saniye sürer, 3-5 ila 10-15 kasılma olabilir.

Kadınların, aslında erkeklerin de çoğu birleşme sırasında penisin hareketleriyle orgazm olmaya koşullanmışlardır. Freud ve psikoanalitik literatür de olgunlaşmış kadının “vajinal orgazm” olacağını ifade etmiş, klitoris uyarısıyla olan orgazmın “olgunlaşmamışlık” belirtisi olduğuna işaret ederek bu savı desteklemiştir.1970’lerden sonra orgazmın tek bir refleks yanıt paternini izlediğini, bunun hem klitoral hem vajinal bileşenleri olduğunu gösterilmiştir. Klitoral ve vajinal uyarı olmaksızın, fanteziler, düşler gibi psikolojik uyaranlarla ya da başka erojen bölgelerin fiziksel uyarısıyla da kadında orgazmının gerçekleşebildiği göz önüne alındığında zaten bu ayrımın yapay olduğu söylenebilir. Bugün klitoral ve vajinal orgazm ayrımı ortadan kalkmış, “direkt klitoral uyarıyla orgazm”,” birleşmeyle orgazm”, “birleşmede ek klitoral uyarıyla orgazm” terimlerinin kullanımı kabul görmeye başlamıştır. Her koşulda orgazmın tetiğini klitorisin çektiği anlaşılmış, klitorsin sadece küçük bezelye boyutunda bir organ olmadığı belirlenmiştir. Birleşmeyle ya da bacakların kasılmasıyla gerçekleşebilen orgazm dışarıda yer alan klitoris başlığı ve içerde vajinayı saran klitoris kollarının ve komşu yapıların etkilenmesiyle olmaktadır.

Klitoral?, vajinal?, fizyolojik?, psikolojik?..hepsi insanda olan..Cinsellikte olan her şeyin aslında genital organda değil, beyinde olup bittiği; kendine keyf alma izni veren, cinselliği haz davranışı olarak kodlayan her kadının isterse orgazm olabileceği unutulmamalıdır.




Ceyda Güvenç; Cinsel terapi Kadınların Yaşamı ve Kadın Ruh sağlığı - TPD Yayınları kendi kitap bölümümden alıntılama yapılmıştır. http://tpdyayin.psikiyatri.org.tr/BookShopData/02_KadinRuhSagligi.pdf